Yaklaşık 1 milyon öğrenci ve velileri için “en zor gün” öyle ya da böyle geride kaldı. Genel kanı “Çok zor olmayan bir sınavdı. Fen Bilimleri belirleyici olacak” şeklinde.
Bu da demektir ki, belli puan dilimlerinde yığılmalar olacak ve kayıt süreci her zamankinden çok daha zor geçecek.
Dünkü sınavda 1 milyon öğrenci yarıştı, kontenjan 200 bin civarında ve mutlaka artırılması gerekiyor. Yoksa moral bozmanın ötesine geçilmez! Sınavla alan okulların toplam kontenjanı geçen yıl 206 bin 414’tü. Anadolu liselerinin 71 bin 22, fen liselerinin 40 bin 470, sosyal bilimler liselerinin 10 bin 740, Anadolu imam hatip liselerinin 42 bin 356, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin ise 41 bin 826 kontenjanı vardı.
Bu yıl ne kadar olacak henüz belli değil ama bu civarda olursa şaşırtıcı olmaz.
Kontenjanların hepsi dolsa ve kazananların hepsi istediği liseye girse bile görünen o ki sınava giren her 5 öğrenciden 4’ü üzülecek. Bu yüzden kontenjanların olabildiğince artırılması gerekiyor. Yoksa çok başarılı öğrenciler bile sınavla öğrenci alan okullardan birine giremediği için büyük üzüntüler yaşayabilir…
Ortaokulları açılsın!
Anadolu liseleri, yabancı kolejlerin alternatifi olarak kurulmuş ve çok başarılı olmuş bir sistemdi. Zamanla sıradanlaştırıldı ve adeta tabela okul haline getirildi. Fabrika ayarlarına dönüp, ortaokul kısımları yeniden açılmalıdır.
Ülkemizde ailelerin ve öğrencilerin en önemli önceliklerinden biri de yabancı dil öğrenmek. Sınav sektörünün bu kadar büyümesi ve onca çilenin çekilmesi bu yüzden.
Sınav yarışı artan bir hızla devam ediyor ama maalesef bu okullarımız artık eski okullarımız değil! Tabelaları dışında hiçbir şey kalmadığı gibi, neredeyse tüm liselere Anadolu lisesi tabelası asıldı…
Anadolu liselerine eskiden ilkokul 5. sınıftan sonra öğrenci alınır, bir ya da iki yıl hazırlık sınıfı olur ve liseyi bitirinceye kadar bazı dersler gerçek anlamda yabancı dille yapılırdı.
Cumhuriyetimizin birinci yüzyılına lokomotif olan kurumlarımızdan biriydi.
8 yıllık kesintisiz eğitime geçilirken ortaokulları kapandı, daha doğrusu ortaokul ve liseler birbirinden ayrıldı ve Anadolu liselerine, ortaokuldan sonra öğrenci alınmaya başladı.
Hem akademik açıdan hem de dil öğrenme konusunda başarılı olunamadı, o yetmedi her yere tabela asılmaya başlandı, öğretmen ve öğrenci seçiminde, müfredatta ve en önemlisi de farkındalık yaratma konusundaki çabaları yok sayıldı…
4+4+4’e geçildiğinde ise adeta hepten yok olup gittiler. Sonraki süreçlerde bazı okulların ortaokul bölümleri yeniden açılırken, onlarınki açılmadı. Neden açılmadı, niye açılmıyor?..
Bu yanlıştan bir an önce vazgeçip hem Anadolu liselerinin hem de yabancı kolejlerin ortaokul bölümleri yeniden açılmalı ve sistem eski haline dönmelidir.
Bunu sadece çocuklarımız için değil ülkemizin geleceği için yapmalıyız…
Zor süreç
İyi bir lise, iyi bir üniversite ve iyi bir gelecek demek. Genel kanı bu yönde.
Evet lise çok önemli ama her şey değil.
Bu süreçte öğrencinin moral ve motivasyonu çok daha önemli. 75, 80 dakikalık iki oturumlu bir sınavla öğrencilerin gelecek vadedip etmediklerini ölçmek mümkün değil.
Kaldı ki sınavla öğrenci alan okullara bakıldığında sayıları ve kontenjanları öylesine sınırlı ki, ne kadar başarılı olursa olsunlar, yüzde 80’i sınavla öğrenci alan okullara giremeyecek ya da girmeyecek!..
Bu sistem getirilirken, sınavlara 100, 150 bin öğrenci gireceği öngörülmüş ve kontenjanlar da ona göre belirlenmişti ama 1 milyon öğrenci girmeye devam ediyor. Ancak kontenjanlar yükselmiyor.
Dahası en iyi liselerden bazıları bile sınavla öğrenci alan okullar listesinden çıkarıldı. Yani sınavla öğrenci alan okullardan birine girmemeniz başarısızlık anlamına gelmemeli!..
Ne olur artık o yıllarca ötelediğiniz tatilin keyfini çıkarın. Neden mi? Kayıt dönemi daha yıpratıcı olabilir de o yüzden…
Özetin özeti: LGS ve YKS benzeri giriş sınavları çocuklarımızı değersizleştirmenin ötesinde bir işe yaramıyor. Ne olur bu tuzağa düşmeyin. Her çocuğun başarılı olabileceği bir alan mutlaka vardır…